GEÇMİŞTEN ESİNTİLER
Gazeteler, yazılı medyanın bir parçasıdır. Amacı haber vermek, bilgilendirmektir. Karikatür ve çizgi yorumlarıyla bulmaca ekleriyle toplumu eğitir,eğlendirir. Toplumsal sorunlara ışık tutar.
Eskiden evlere gazeteler girerdi. Hem de gün doğmadan. Hafta sonu ekleri yanında verilirdi. Her gazetenin özel okuyucusu, abonesi olurdu. Güne gazete okuyarak başlamaksa entelektüellik sayılırdı. Bir bakıma kültürlü gözüyle bakılırdı. Bakalım bizim gazete hangi manşeti atmış. Sevgili köşe yazarımız bugün neye değinmiş gündeminde ne var? Magazin, cinayet, adli vaka haberleri, Anadolu turu, bulmaca sayfası, derken spor haberleriyle son bulurdu.
Gazeteye abone olmak bir gönül işiydi. Altında fikriyat yatardı. Kim hangi görüştense kendine yakın gazeteyi okur ona abone olurdu. Unutamadığım bir anekdot da eskiden gazetelerin tirajlarını artırmak adına çok sayıda promosyon ve hediye vermesiydi. Öyleki bu hediyeler çanak çömlek çatal kaşık tabaktan tutun kitap setine hatta arabaya kadar çıkabilmekteydi. Tek şart kupon biriktirmeydi. Televizyonlar bangır bangır bu reklamlara yer verirdi.
Gazeteler bu yıllarda algı yaptılar, gündem belirlediler. Kimi zaman gerçekleri manipüle ettiler. Seçilmişlerin karşısına ha bire orduyu getirerek güç ve yetki tartışması yarattılar. Bütün bunlar 90'lı yılların medya anlayışıydı. Esasen medya ile siyaset arasında sıkı bir ilişki vardır. İkisi de birbirine muhtaç ikisi de birbirinden nemalanıyor. Ancak konjonktür gereği aktörler,eylemler,failler değişkenlik gösterebilir.
Nostaljik olansa gazetelerin sadece okunmak için değil evlerde dolapların, rafların süsü olmasıydı. Çimento kağıdı gibi defter-kitap ciltlemelerinde ve araç temizliğinde kullanılmasıydı. Bir çok küçük esnafın pazarda-bakkalda kese kağıdı olarak kullanmasaydı.
RAMAZAN AYI BASINA DA RENK KATARDI
Ramazan ayı gelince memleketin değişen manevi havasına gazetelerde ayak uydurur, haftalar öncesinden Türkçe Mealli Kuranı Kerim kitapları verileceğinin reklamı yapılırdı. Bu sayede abone sayılarında artış olurdu.
Ramazan değince okunmasını dört gözle beklediğimiz iftar ezanlarımız vardı.O yıllarda sanki moda olmuştu. Akşam ezanları televizyon kanallarında sanat camiasının ünlülerine okutulurdu. Müslüm mü güzel okuyor, İbo mu? Sahi o yıllarda Diyanet yok muydu? Binlerce sesi-sedası güzel hafız hocalar ne işe yarardı?
Günümüzün ramazan aylarında yapılan TRT1 ve DİYANET TV de ki Kuranı Kerimi güzel okuma yarışmaları iftar ve sahur programları takdire şâyandır.
Bir başka yazımda Diyanetin yeni yaklaşımlarına ve aktif çalışmalarına değineceğim.(İnşallah)
GAZETELERİN GELİRLERİ
Gazetelerin en büyük gelirleri tiraj ve satışlar başta olmak üzere reklam gelirleri, taziye, kayıp ilanları olurdu. Birde bizim bilmediğimiz dahili ve harici lobiler tarafından aldıkları fonlardı. Fonları kim sağlıyor? İçeride şirketler, işadamları, yandaş iktidarlar, dışarıda talimat aldıkları işbirlikçiler, çeşitli baskı gurupları.
AKILLARDA KALAN GAZETELER
Bilinen en eski Ulusal gazeteler: Sol görüşü temsilen Cumhuriyet,Radikal,Evrensel, Birgün, Doğu Perinçek'le özdeşlesen Aydınlık.
Liberal kesimi/orta kesimi temsil eden çoğu Aydın Doğan'a/Doğan medya ya ait Sabah, Akşam, Star, Milliyet, Hürriyet,PostaTakvim. Bunların bir kısmı el değiştirerek Demirören gurubuna geçmiştir.
Muhafazakar kesimi temsilen Erdoğan ailesine yakınlığı ile bilinen Albayrak'ların Yeni şafak, meşhur İhlas holdingin sahibi Enver Ören beyin Türkiye, Milli görüşçülerin çıkardığı Milli gazete, Erbakan’a yakınlığı ile bilinen Akit, yine bir zamanlar Fetö’nün finansmanlığını yaptığı Zaman gazetesi ve Said’i Nursi'nin Nur cemaati diye adlandırılan kesimin çıkardığı Yeni Asya, Nazlı Ilıcak ve ailesine ait Bugün gazetesi, Haydar Başa'a ait olduğu iddiâ edilen Yeni Mesaj diyebiliriz.
Yakın zamanda ise Sözcü, Korkusuz, Karar, Milat, Diriliş Postası, Doğruhaber ve Nefes gazetelerini ekleyebiliriz.
Bir başka yazımda vilayet gazetelerine değineceğim.
YENİ DÖNEM GAZETECİLİK
Bilgisayarlar, akıllı telefonlar, tabletler ve internet günümüzün en etkili iletişim araçlarındandır. Madem her şey haber konusu olabiliyor. O halde bu haberi en hızlı şekilde izleyicilere, dinleyicilere ulaştırmak lazım. Bunu yapmak için çok ötelere gitmeye aşırı masraf yapmaya gerek yok. Her şey bir tıkla parmağınızın ucunda.Evet,o kadar yakın. Bundan böyle yurttaş gazeteci olarakhaber içeriklerimiz ana akım medya gibi çok uzaklara gidebilecek. Etkileşim alabilecek.
Nasıl mı?
Gayri Müslimicat olan internet ve mobil cihazlar sayesinde.