Miraç Kandili vesilesiyle bu akşam bir camide görevliydim .
Akşam namazında bile 3-4 saf cemaat olunca namazın ardından hemen vaaza başlayayım dedim.
Yaklaşık bir saat civarında vaaz ettim.
İmanın kalitesi,namaz, dünya-ahiret muhasebesi,ölüm, dünyanın fâniliği,ahlaki ve nefsani zayıf noktalarımız ve daha birçok noktaya ayet ve hadislerle ,güncel örneklerle dilim döndüğünce değinmeye çalıştım .
Çünkü güzel bir cemaat vardı ki;Caminin içi, dışı ,bahçesi doluydu belki 2.000; Belki daha fazla insan vardı.
Bu cemaatı bulmuşken bir çok meseleyi anlatmaya gayret ettim.
Namaz sonrasında birisi yanıma yaklaştı, şöyle dedi ;
"Bir kelime bile Miraç ile ilgili bir şey anlatmadın.
İsra,Miraç olayını anlatmadın .
Eski hocalarımız bunları anlatırdı; böyle olmaz." diye çıkıştı.
Ben de :
"Zaten bunları herkes yıllardır dinliyor ve biliyor. Bizim problemimiz bilgi problemi değil; şuur problemi ,bildiğiyle amel etme ve hayata uygulama problemi, dünyaya dalıp asıl vazifeyi kasten unutma problemi."dedim.
Adam aynı şeyleri tekrar edip ;
"Sen ancak milleti fırçaladın başka bir şey yapmadın. Bizim eski hocalarımız ne güzel hikayeler anlatırdı." dedi.
Ben de ;
"Amca! Günümüzün hurafeleri ve cahilliğinin nedenlerinden birisi de hikayeciliktir. millet bundan dolayı bu halde."dedim.
Yıllardır hikayeleri anlattılar dinledik. Ağladık ve üzerimize almadık. Sadece tarihte yaşanmış .Ya da Aslı astarı olmayan hikayeler olarak ağlayıp durduk." dedim.
Adam söylene söylene gitti.
Maalesef;
Hurafelerin çok yaygın olduğu ,dindarlığın ve ahlakın çürüdüğü, ibadetlerin bile insanları kötülükten alıkoyamadığı bir zamanı yaşıyoruz.
Kandil Müslümanlığı, Cuma Müslümanlığı, Dinin belli gün ve gecelere hapsedilmesi insanların günahtan, hayasızlıktan, dolandırıcılıktan ve yalandan korkmaması gibi güncel problemlerimiz var .
Bu ülkede büyük bir ahlak zafiyeti var .
Düşünün ki Almanya doğumlu Bir Hristiyan olan Robert Bosch isimli birisi ;
" İnsanların güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim."
derken.
Bizim Müslüman dediğimiz kişiler para ve dünya menfaati için öyle ahlaksızlıklar yapıyorlar ki hergün haber bültenlerinde ibretle izliyoruz, ve her an çevremizde yaşayarak görüyoruz.
Bunları anlatmazsak, söylemezsek nasıl olacak bu toplumun hali.
Adam rahatsız olmuş, fırça attığımızı düşünüyor .
Biz hocalar olarak ne anlatacağız millete .
İnsanlar gücenecek diye faizden ,içkiden,kumardan, dolandırıcılıktan, yangında hiçbir tedbiri almayan para-perestlerden ,ahlaksızlardan bahsetmeyelim mi!
Çevreyi rahatsız eden, gece gürültü yapan, trafikte drift atan ,yolu kapatıp düğün yapan saygısızlardan bahsetmeyelim mi!
Her felakette fiyatları 10 katına çıkaran ev sahipleri, yangın tüpü satıcıları,marketçiler, karaborsacılardan bahsetmeyelim mi!
Elin gavuru noelde fiyatları düşürürken Ramazan ayı geldiğinde bizim esnaf fiyatları iki katına çıkarıyor bu ahlaksızlıktan bahsetmeyelim mi!
Evlerimiz en küçük bir sallantıda kraker gibi paramparça oluyor .
Bazı ahlaksızlar binanın kolonunu kesiyor bina çöküyor.
Hiç kimse işini düzgün yapmıyor .
Herkes birbirini dolandırma derdinde, kolay yoldan para kazanma derdinde, kabirden, hesaptan ,ölümden, ahiretten bunların cezasından bahsetmeyelim mi!
Sosyal adaletsizlikten ,torpil'den, hemşirecilikten ,zulümden ,mobbing'den, kula kulluk yapanlardan bahsetmeyelim mi!
Peki neden bahsedelim !
Ali Baba hikayelerinden mi!
Keloğlan Masallarını mı anlatalım !
Ne anlatalım ne istiyorsunuz !
Yoksa Cenk hikayelerinden mi bahsedelim!