KKTC'DE NELER OLUYOR
Kıbrıs Adası 1571 yılında fethedilerek Osmanlı Devleti'ne bağlanmış Doğu Akdeniz'in en büyük adasıdır.
Ada yüzyıllarca Osmanlı idaresinde kaldıktan sonra İngiltere'nin kontrolüne girmiş İngilizlerden sonra da bağımsız bir devlet olarak ortaya çıkmıştır.
Adada Türkler ve Rumlar olmak üzere iki halk yaşamakta iken Rumların adada yaşayan Türkleri yok sayarak ve katliamdan geçirerek adayı Yunanistan'a bağlamak istemeleri (Enosis) üzerine Türkiye olaya müdahil olmuş ve adanın Kuzey bölümünü ele geçirmiştir. (1974)Daha sonra adanın kuzeyinde KKTC adı altında Türkiye'nin her yönü ile desteklediği bağımsız bir devlet kurulmuştur.(1983)
O günden bugüne Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin savunma dahil tüm ihtiyaçları Türkiye tarafından karşılanmakta olup Türkiye’nin desteği halen devam etmektedir.
Son yıllarda ve aylarda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde bulunan ortaokul ve liselerde öğrenim gören kız öğrencilerden inancı gereği başını örtenlere karşı bazı öğretmenler, öğretim sendikaları ve idarecileri tarafından linç kampanyası başlatılmış bulunmaktadır.
Kendi istekleri ile başını örten ortaokul ve lise talebesi kızlar okula alınmamakta, öğretmenler onların sınıfına derse girmemekte, diğer öğrenciler sınıflardan çıkarılarak onları sınıflarında yalnız bırakma dahil birçok alanda linç kampanyası devam etmektedir.
KKTC Milli Eğitim Bakanlığı'nın başörtülü öğrencilerin en temel hakları olan eğitim hakkını inancı doğrultusunda başını örterek devam ettirmesi yönündeki kararı inanç düşmanı sendikanın baskıları ile ne yazık ki iptal edilmiş olup başörtülü öğrenciler halen yoğun baskı ve engellemeler sebebiyle eğitimlerine devam edememektedirler.
Bu yetmiyormuş olacak ki inanç karşıtı öğretmen sendikası adanın birçok yerinde eylemler yaparak başörtülü öğrencilerin öğrenimlerine engel olmak için büyük bir çabasının içine girmiş bulunmaktadır.
Tıpkı 1997'den 2000'li yılların başlarına kadar Türkiye'de de yaşanan 28 Şubat zulüm ve baskı dönemini hatırlatan ve halen KKTC'de yaşanmakta olan bu insan hakları ayıbının bir an önce sona ermesi için TBMM, Türkiye hükümeti ve aklı selim siyasi partiler, din ve inanç kaygısı olan sivil toplum kuruluşları mutlaka olayı gündemlerine almalı Kıbrıs'ta hortlayan,hepsi bir avuç din ve Türkiye düşmanı sendika temsilcisinin uyguladığı bu insanlık ayıbına son vermenin bir yolu bulunmalıdır.
Zira Kıbrıs Adası şehitler vererek, bedel ödeyerek vatan yapılmış bir toprak parçasıdır. Şehitlerin ruhlarını şadetmek torunlarının hakkıdır.