Özellikle 12 Eylül 1980 darbesi öncesi bu da komünist, bu da faşist tabirlerini ülkemizde ideolojik düşünen birçok insanımızın birbirini itham etmek, kutuplaştırmak ve ötekileştirmek için çok kullandığı tabirlerdi.
Komünist tabiri sağcı ya da ülkücü kesim tarafından solcu ideolojiye sahip insanları itham etmek için kullanılırdı. Akıncı güçler içinde yeşil komünist tabiri kullanılırdı.
Faşist tabiri ise ülkücü ve sağcı kesim için solcu gençlik tarafından ötekileştirici bir tabir olarak sık sık kullanılırdı.
İki kesim arasında 1970 ile 1980 arasında geçen 10 yıl boyunca ülkemizin birçok yerinde sokaklarda, okullarda, meydanlarda kıyasıya bir mücadele devam etti. İki taraftan 12 Eylül 1980 darbesine kadar 5.000 gencin ölümüne sebep olan çatışmalar devam etti. 12 Eylül askeri darbesi ile tüm Türkiye'de sokağa çıkma yasağı ilan edilip peşinden sivillerin elindeki silahlar toplanınca çatışmalar sona erdi.Birbiriyle düşman kesimlerin 10 yıl boyunca çatışmalarında hayatını kaybeden 5.000 gencimize yazık oldu.
Bu gençler ister sağcı ister solcu isterse akıncı olsun bu ülkenin gençleriydi ve bunları birbirine düşüren vatan hainlerinin kurbanı oldular, anaları ağladı babaları yas tuttu.
15 Temmuz 2016 kanlı darbe kalkışmasından sonra da tıpkı 1970 ile 1980 arasında uygulanan kutuplaştır, ötekileştir politikasının benzeri bir durum yaşanmaya başladı.
O zaman nasıl bu da komünist, bu da faşist tabiri kullanılıyorsa bir kısım insanımız ve çevreler beğenmediği insanlar için bu da Fetöcü, Fetö ağzıyla konuşma gibi tabirleri ulu orta fütursuzca kullanarak bir kısım hiçbir suça bulaşmamış, hakkında hiçbir soruşturma ve hüküm olmayan insanları itham ederek hem kutuplaştırmaya hem de itibar kaybına sebep olmaya başladılar.
Bugün birçok insan hakkında hiçbir soruşturma ve delil olmadan ne yazık ki bu ithamlarla itibar kaybına uğradılar, uğramaya da devam ediyorlar yazık ki ne yazık.
Terörsüz Türkiye çalışmalarının hızla devam ettiği, siyasi partiler ve devlet idarecileri arasında millet bütünlüğümüzü pekiştirmek için olanca çabanın gösterildiği şu günlerde Büyük Millet Meclisi'nde temsil edilen tüm partilerin temsilcileri Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un başkanlığında bir araya gelmeli. İster sağcı ister solcu ister PKK'lı ister Fetöcü olsun haklarında suça bulaştıklarına dair bilgi olmayan tüm insanlar için şimdi barış zamanı diye itibarı iade yasası çıkarılmalı ve genel bir barış seferberliği başlatılmalıdır.
Bu çok mu zor, asla zor değil. Memleketin ve insanımızın geleceği için değmez mi? Hem kolay hem değer yeter ki yola çıkalım gerisini Allah'ın yardımı ile başarırız.
Bunu başarırsak terörsüz ve barışık Türkiye'yi inşa ederiz.