ABD'nin başına yeniden başkan seçilen Donald Trump dünyanın sahibi imiş gibi davranıp istediğini istediğine yapacakmış gibi iddialarını ortaya koymaya devam ediyor.
Şu durum iyice belli oldu ki dünya Yahudi lobisi ABD'yi esir almış durumda. ABD'de başkanlığa kim seçilirse seçilsin fark etmeden hepsi İsrail ve Yahudi lobisinin emrine amade olup ona hizmeti baş görev kabul etmektedir. ABD'de yaşayan Yahudiler dışındaki 300 milyondan fazla insanın başkanlar nazarında kıymeti nedir bu ayrı bir tartışma konusu.
Donald Trump ülkesinin gücünü ve siyasi ağırlığını kullanarak başkanlığının birinci döneminde Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etmiş, özellikle Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır gibi Arap ülkeleri ile İsrail arasında İbrahim (Normalleşme) anlaşmalarısürecini başlatmıştı. Ayrıca Gazze ve Filistin'i boşaltıp buraların yerli halkını Sina Yarımadasına yerleştirmeyi planlamıştı.
Kafasındaki planları birinci başkanlık döneminde tam olarak uygulama imkanı bulamayan Trump, ikinci başkanlık döneminde hem Filistin hem de dünyanın farklı bölgeleri ve ülkeleri için yeni planlar yapmaya ve bunları uygulamaya koymak için iddia ve çalışmalara başladı.
Trump'ın istekleri arasında neler var neler. Grönland adasının ABD'ye verilmesini istiyor, Panama Kanalını istiyor, Kanada'nın ABD'ye bağlanmasını istiyor, Ukrayna'ya yardım etme karşılığında Ukrayna'nın kıymetli madenlerini istiyor, Gazze halkının Mısır ve Ürdün'e sürülmesini ve Gazze’nin ABD'nin kontrolüne verilmesini istiyor, daha aklından geçip de açığa vurmadığı talepleri neler var henüz bilmiyoruz.
ABD Başkanı Trump bu taleplerini dile getirip bir kısmını uygulamaya koyarken acaba kendini ne yerine koyuyor, kendinde nasıl bir güç görüyor, bilemiyoruz. Hiçbir hukukun kendini sınırlamadığı, gücüne erişilmez ölümsüz bir kral mı? Geçmişte Mısır'da yaşamış olup halkına en büyük rabbiniz ben değil miyim, alemlerin rabbi de kim diyen Firavun mu bilemiyoruz.
Ama şu bir gerçek ki Donald Trump tıpkı Netenyahu gibi insanlığın başına belalar olacak bir imtihanı. Dünyanın aklı selim devlet idarecileri, akil insanları, düşünce ve fikir adamları bu adamı durdurmak, insanlığın başına yeni belalar açmasına engel olmak için harekete geçmeliler hem de zaman kaybetmeden.
Kurulacak bölgesel ittifaklar, yeni düşünce akımları, yeni güvenlik, ekonomik ve teknolojik çabalarla Filistin ve Gazze halkının yardımına, Kanada, Panama,Grönland ve Ukrayna'nın hukukuna daha da ilerisi insanlığın hukukuna sahip çıkılmalıdır
Son söz insanlığın vicdanı, kaderi, geleceği; konumu gücü ne olursa olsun insan şeytanlarının hevesine kurban edilmemelidir.
Selam ve dua ile