Sanırım 2009 yılı yaz ayları idi. Ülkemizde demokratik açılım, Kürt açılımı ya da Milli Birlik Açılımı diye adlandırılan bir açılım süreci başlatılmıştı.
Merkezi İstanbul'da bulunan Türkiye Gönül Kültür Teşekkülleri Vakfı konuyla ilgili olarak Diyarbakır'a bir gezi düzenlemiş Kayseri Gönüllü Kültür Kuruluşlarını da davet etmişler, bizde 4 arkadaşla davete icabet etmiştik.
Daha sonraki süreçte Kayseri Gönüllü Kültür Kuruluşları olarak 2010 ve 2013 yıllarında Diyarbakır, Batman, Siirt, Şırnak, Mardin ve Şanlıurfa illerine ziyaretlerde bulunmuş, onları Kayseri'de ağırlamış ve bölge halkının devletten taleplerini görüşüp istişare etmiştik.
Sonraki aşamada kurulan Doğu Batı Kardeşlik Buluşması Platformu ile Diyarbakır, Şanlıurfa, Ankara, Bursa, İstanbul gibi illerde buluşmalar yapmış doğu ve batı insanımızın birbirini tanıması ve devletten beklentileri konusunda çok verimli istişarelerde bulunmuş, birbirimizi tanıma fırsatını yakalamış idik.
Sonraki aşamada devlet tarafından kurulan, içinde toplumun her kesiminin temsil edildiği Akil İnsanlar Heyeti oluşturuldu ve bu heyet ilgili oldukları bölgelerde farklı toplum kesimleri ve kanaat önderleri ile bir araya gelip istişarede bulunmaya, görüşmelerini raporlaştırıp hükümete sunmaya başladılar.
Kayseri'ye gelen İç Anadolu Akil İnsanlar Heyetine biz de Gönüllü Kuruluşlar olarak ev sahipliği yapmıştık. Başta Şehit Aileleri Derneği olmak üzere toplumun çeşitli kesimleri ziyaret edilerek görüşmeler yapılmış, son olarak da farklı toplum kesimlerini temsil eden sivil toplum kurumları ve siyasi çevrelerle bir araya gelip görüşme programı düşünülmüştü.
O günlerde başta Devlet Bahçeli olmak üzere MHP camiası akil insan heyetinin çalışmasına şiddetle karşı çıkıyor ve bu heyetin çalışmalarının engellenmesi için MHP teşkilatına talimatlar gönderiyordu.
Bu talimatlar sonucu olsa gerek İç Anadolu Akil İnsanlar Heyeti ile Kayseri Hilton Otelinde düzenlediğimiz Sivil Toplum Buluşması MHP ve ona yakın sivil toplum kurumlarının temsilcisi arkadaşlar tarafından engellenmeye çalışıldı. Akil insanlar heyetinde yer alan misafirler konuşmalarını yapacakları sırada bu arkadaşlar bağırıp çağırarak konuşmaları engellediler. Daha sonra engelleyici grubunun salondan ayrılması ile program devam etmiş ve tamamlanmıştı.
Olayın üzerinden 10 yıldan fazla bir zaman geçti. O zaman açılıma karşı çıkıp Abdullah Öcalan'la görüşmeyi ihanet olarak değerlendiren ve akil insanlar heyetinin çalışmalarını engellemek için teşkilatlarına talimatlar gönderen MHP lideri Devlet Bahçeli, şimdi barış zamanı yaklaşımı ile DEM Partililerle görüşüyor. Abdullah Öcalan'ın Dem Parti grubunda konuşup PKK'yı tasfiye ettiğini, silahların bırakılması çağrısı yapmasını isteyebiliyor.
İnsan yaşananları gördükçe sormadan edemiyor nerede nereye diye. Gerçekten de yaşanan hayat dünyadaki, bölgemizdeki, ülkemizdeki gelişmeler dün şiddette karşı çıktığımız yaklaşımların bugün savunucusu konumuna getiriyor bizleri.
Devlet Bahçeli bilge bir siyasetçi ve devlet adamı. Özellikle Cumhur İttifakı döneminde tabanının zor kabulleneceği konularda memleketin geleceği için faydalı gördüğü konulardaki fedakar kararları takdire şayan kararlar diye düşünüyorum.
Nasıl ki hayatta her şey değişim geçiriyorsa siyasilerimizin bakış açıları ve çözüm teklifleri de zaman içinde şartlara bağlı olarak değişim geçiriyor. Ama diyorum ki dün doğru zannederek haksızlık yaptığımız insanlara bugün bir özür borcumuz yok mu. Ne dersiniz bize yakışmaz mı.