Yurdum insanı doğal olarak soruyor. Neden bu kadar çok cami var ? Ne işe yarar bu camiler? Cami yerine başka hayır hizmetleri yapsak olmaz mı? İmamlar maaş almazsa, diyanet kapatılsa, hem para toplamadan başka ne işe yarıyor ki? Bu minvallerde can alıcı sorularla karşılaşmıyor değiliz.
Öncelikle soru soranların iyi niyetlerini muhafaza etmeleri gerekir. Soruyu sorduktan sonra verilen cevaplara ön yargıyla yaklaşmamaları, hayata ve gelişmelere at gözlüğü ile bakmamaları gerekir. Başka bir ifadeyle Su-i zannı terk etmek, devleti aliyenin dününü bugününü bilmek, inanç ve değerlerimizi göz ardı etmemek gerek! Elbette ki akla bilme fenne ve vahye de kulak vermek gerek. Bunların dışında kalırsan pek tatminkar cevap bulamazsın.Bulsanda yeni sorulardan kurtulamazsın. Öyle ki vehimler kafanı yer kemirir.
Şunu da anlamış değilim. Bir insan camiden ibadethanelerden neden korkar ki? Sormak lazım anti-camicilere Ya hu sizi korkutan ne? Ezan sesi mi, cemeatin sayısı mı, yapılan vaazlar mı, okunan hatimler mi? Çok af buyurun adama sormazlar mı göğe doğru yükselen minareler nerenize battı da rahatsız oldunuz ?
Köyün birinde Avrupa’dan emekli olan zengin bir adam varmış. Köylerinde yeteri kadar da cami varmış. Adamcağız çocuklarına vasiyet etmiş. Derhâl köye benim adımı taşıyan bir cami yaptırın. Köyün ileri gelenleri yahu Hasan efendi zaten yeteri kadar cami var geliniz başka bir kuruma destek olunuz. Yahut fabrika, okul temelleri atınız dedikçe adam olmazda olmaz demiş. İlla vasiyetim yerine gelecek yoksa zındık para yok!
Servet önemli ancak servetinde doğru yerlere kanalize edilmesi gerekir. Şimdiden herkesin nerden buldun, ne yaptın, nereye harcadın?sorularına hazırlıklı olması lazım.
Yeni yerleşim yerlerine, ihtiyaçlara cevap veremeyen küçük mescitlerin yerine, depremde hasar gören yada kople yıkılan camilerin yerine yenisi hatta daha güzeli yapılmalı. Bunları kim yapacak. Yine bu Aziz, bu Necip milletimiz.
Camiler ne işe mi yarar? Camiler bir ihtiyaçtır, toplumu cem eder, insanı eğitir, zinde tutar huzur verir. Camiler mekteptir, yaşammerkezleridir. Mahalledeki bir dükkandan bir kasaptan bir fırından hatta sağlık ocağından öte işler görür.Ama hepsinin önemi farklıdır. Hepsine bu toplumun ihtiyacı var. Müslüman toplumlarda şehirler köyler cami merkezlidir. Her şey camiye göre planlanır.
Camilere tabut da gelir ölüde gelir? Ancak önemli olan yatay değil dikey gelebilmektir. Fasık da gelir münafık da gelir, bilemezsin. Önemli olan Şuurluca gelebilmektir. Müslümanca gelebilmektir. Mümin kişi ayrıştırmaz gönülleri birleştirir.
Camiler minareler kubbeler islamın sembolüdür. Her biri ayrı bir anlam ifade eder. Süslemeleri insanları mest eder. Dışarıdan baksan heybeti büyüler, içine girsen içine sığmazsın.
Medenide İslam devletinin temelleri atıldığı ilk dönemler imametlik işi ehil kimselerce gönüllü olarak fahri olarak vekil olarak yapılabilmekteydi. Ancak İslam coğrafyasının sınırları genişleyinceözellikle halife Hz. Ömer’le beraber (Allah onlardan razı olsun) yeni kurumlar tesis edilmiş. Maliye, ordu, eğitim, din hizmetleri gibi kurumlara yenin görevlendirmeler yapılmış. İşte bu yeni gelişmeler ve yapılanmalardan dolayı hem asli işi devletin emrinde olan hem de millete hizmet eden ücreti bizzat beytül maldan/hazineden ödenen imamlar/din görevlileri olagelmiş.
Bir iğne ustasız bir köy muhtarsız olur mu? Tabi ki de olmaz.O köye bir cami camiye de bir imam atanmalı ki işler sağlıklı yürüsün.
İmamlar niye var sorusuna kısaca kulağınıza ezan okunduğu günden cenaze selanızı verene kadar hep yanınızdalar da onun için var, var olmayada devam edecekler, derim.
Diyanet ne işe yarıyor, kaldırılsın diye yazanlara, soranlara derim ki: Diyanetin hizmetlerini anlatmaya, yazmaya ne benim vaktim yeter ne de kaldırmaya sizin gücünüz yeter ? Diyanet bugün var olmadı. Osmanlıda ki şeyhul islamlığı saymazsak Cumhuriyetle yaşıt bir kurumdur, Diyanet İşleriBaşkanlığı.
Bizler şuna inanıyoruz. Hayıra vesile olan hayır yapmış gibidir. Allah'ın mescitlerini Ancak Allah'a iman edenler imar eder. Allah ta onlara cennette bir köşk inşa ettirir. Bu işler Kıyamete kadar kapanmayacak salih amellerdendir. Kandil yağına/fenerine/aydınlatmasına /varana dek yardım etmek sadakadır. Bu dünyada ne verirsen elinle ver, görerek ver, bilerek ver, kendinver, adam akıllı yerlere ver. Sen ver. Balık bilmese de halik/yaratan, yaşatan bilicidir.
Bizim köye de Haydan/ Doğankonak/Göksun/ depremde yıkılan camimizin yerine yenisi yapıldı. Bu bayramda görkemli açılışı yapıldı. Allah hayırlarınızı kabul eylesin. Vesile olan, koşan koşturan, işin ucundan tutan maddi manevi her daim yanımızda olan herkese teşekkür ediyoruz.