Türkiye'nin uluslararası arenadaki yükselişi, artık sadece bizim değil, küresel aktörlerin de kabul ettiği bir gerçek. Avrupa ve ABD gibi ülkeler, Türkiye'nin bölgesel ve küresel dengelerdeki kritik rolünü giderek daha iyi anlıyor. Ancak, ne yazık ki, iç politikamızda bazı kesimler bu değişimi ya kavrayamıyor ya da görmezden gelmeyi tercih ediyor.
Bu durum, Türkiye'nin potansiyelini tam olarak kullanmasının önünde ciddi bir engel teşkil ediyor. Oysa, güçlü bir Türkiye için en önemli olan şey, milletçe birlik içinde hareket etmek ve yapıcı eleştirilerle daha iyiye ulaşmaktır. Farklı düşünceler demokrasinin bir gereğidir, ancak önemli olan bu farklılıkları ülkenin menfaatleri doğrultusunda ortak bir noktada buluşturabilmektir.
Peki, Türkiye'nin gücünü ve etkisini daha da artırmak için neler yapmalıyız?
Her şeyden önce, ulusal birlik ve beraberliği güçlendirmeliyiz. Farklı siyasi görüşlere sahip vatandaşların, ülkenin ortak menfaatleri doğrultusunda bir araya gelebilmesi ve ortak hedeflere odaklanabilmesi gerekmektedir.
Yapıcı eleştiri ve istişare kültürünü geliştirmeliyiz. Demokrasinin temel unsurlarından biri olan eleştiri, yapıcı ve çözüm odaklı olduğu sürece ülkenin gelişimine katkı sağlar. Farklı fikirlerin özgürce ifade edilebildiği ve istişare kültürünün hakim olduğu bir ortam, daha doğru ve etkili politikaların üretilmesine olanak tanır.
Ekonomik gücümüzü ve istikrarımızı artırmalıyız. Türkiye'nin uluslararası alandaki etkinliği, ekonomik gücüyle de yakından ilişkilidir. Güçlü ve istikrarlı bir ekonomi, ülkenin dış politikada daha bağımsız ve etkili hareket edebilmesini sağlar. Bu nedenle, ekonomik kalkınmaya ve istikrara yönelik politikaların sürdürülmesi büyük önem taşımaktadır.
Savunma sanayiinde bağımsızlığımızı pekiştirmeliyiz. Türkiye'nin savunma sanayiindeki son yıllarda kaydettiği ilerleme, ülkenin stratejik bağımsızlığını güçlendirmektedir. Yerli ve milli savunma sanayiinin geliştirilmesi, Türkiye'nin uluslararası alanda daha güçlü bir aktör olarak yer almasına katkı sağlamaktadır.
Diplomatik etkinliğimizi ve bölgesel işbirliğimizi artırmalıyız. Türkiye'nin bölgesel ve küresel sorunlara yönelik aktif ve yapıcı tutumu, ülkenin uluslararası alandaki itibarını artırmaktadır. Özellikle bölgesel işbirliği mekanizmalarının güçlendirilmesi ve barışçıl çözümlere öncelik verilmesi, Türkiye'nin etkisini daha da artıracaktır.
Unutmayalım ki, Türkiye'nin yükselen gücü, sadece kendi geleceğimiz için değil, bölgemiz ve dünya için de büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, içimizdeki kör noktalardan kurtularak, birlik ve beraberlik içinde hareket etmeli ve ülkemizi hak ettiği konuma taşımalıyız.