BOŞ EV ÇOK, BARINACAK YER YOK!
Türkiye’de konut artık barınma aracı değil, birikim aracıdır. Daha da kötüsü, sermayenin ranta yöneldiği bir dönemde bu "birikim aracı" artık bir spekülasyon aracına dönüşmüş durumda. Sonuç? Nakit parayla birden fazla ev alanlar boş dursun diye bekliyor, dar gelirli ise başını sokacak ev bulamıyor.
Bu bir çelişki değilse nedir:
Türkiye’de yaklaşık 15.3 milyon hane var. Ancak 37 milyona yakın konut bulunuyor. Yani teknik olarak neredeyse her hanehalkına 2 konut düşüyor. Ama gerçek hayatta bu böyle değil. Çünkü bu konutların önemli bir bölümü boş. Satılık ilanlarında yıllardır duran daireler, kapısı dahi açılmamış lüks rezidanslar, yaz kış karanlık kalan yeni nesil toplu konutlar…
Peki neden boşlar?
Çünkü bu konutlar, barınmak için değil; “birikim patlasın” diye alınmış. Konut sahipleri bekliyor: fiyatlar artsın, enflasyon değerini silmesin, kira getirisi değil prim gelsin. Hâl böyle olunca da kiralar uçuyor. TÜİK'e göre konut kiraları yıllık %83 arttı. Ama bu sadece ortalama. İstanbul, Antalya, İzmir gibi büyük şehirlerde bu artış çok daha dramatik.
Neden Bu Durumdayız?
Konut artık “ev” değil, “stok”. Bazı semtlerde her 10 dairenin 4'ü boş. Oysa milyonlarca insan fahiş kiralar nedeniyle evinden çıkmak zorunda kalıyor. Üniversite öğrencisi okulu kazanıyor ama kalacak ev bulamıyor. Yeni evlenen çiftler, kiralık daire bulamıyor. Asgari ücretli çalışan, aldığı maaşın neredeyse tamamını kiraya vermek zorunda.
Bu, sosyal adalet sorunudur. Bu, barınma hakkının ihlalidir.
Çözüm: Boş Konut Vergisi
O yüzden önerimiz net:
İki ve üzeri konuta sahip olup bu evleri boşta tutanlar vergilendirilmeli.
Amaç ne? Kimsenin mülkiyetine el koymak değil. Kimseye “evini sat” da denmiyor. Denilen şu: Eğer evin varsa ve onu barınma için kullanmıyorsan, toplumsal bir maliyet yaratıyorsun. Bu maliyetin bedelini de ödemelisin.
Bu uygulama:
Boş evleri piyasaya kazandırır.
Kiraları düşürür.
Spekülasyonu frenler.
Elde edilen vergiyle sosyal konut projeleri desteklenebilir.
Avrupa’nın birçok ülkesinde benzer modeller uygulanıyor. Kanada’nın bazı şehirlerinde ve Berlin gibi kentlerde boş konutlar yüksek vergilendirme ile caydırılıyor. Türkiye neden uygulamasın?
Engeller Var mı? Elbette!
Veri altyapısı eksik. Mülk sahipleri “orada dayım kalıyor” diyebilir. Kayıt dışı kira ilişkileri yaygın. Ayrıca böyle bir adım, çok ev sahibi olan elit sınıfların ciddi direnciyle karşılaşır. Ama yine de bu düzenleme gündeme gelmeli. Çünkü barınma hakkı, lüks değil. Anayasada güvence altına alınmış bir haktır. Devletin görevi, bu hakkı korumaktır.
Yatırımın evi boş bekletmek olduğu bir düzende, insanlara ev bulamamak ayıptır.
Konut, ev olarak kalmalı.
Barınma, meta değil; insan hakkı olmalı.
İki evin varsa ve biri boşsa, toplum senden katkı bekler.
Vergilendirin boş evi. Bakın nasıl düşüyor kira artışı…













