DEMEK YALVARIYORLAR HA!
ABD Dışişleri Bakanı; Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu çok sayıda ülke; çözüm için Trump'a yalvarıyorlar dedi.
Erdoğan Trump'a her şeyi söyleyebilir, ama sonuçta Beyaz Saray"a gelmek, Trump ile görüşebilmek için çabalar.
Başkan"ın elini beş dakika olsun sıkalım diye yalvaran liderler var dedi.
Ne kadar onur kırıcı, aşağılık, küçümseyici sözler!
Belki, Türk Dışişleri Bakanı, aynı tonda, ABD'ye bir cevap verir? Aynı tonda bir cevap vermek; pek mümkün değil gibi görünüyor!
Türkiye de yanlı, kollanan, çıkarcı
medya; Sayın Erdoğan filanla tokalaştı, falanla gülüştü, şöyle dik yürüdü, Trump'la yanyana oturdu, liderler yanına geldi gibi hamasi, ezik haberler pompalıyorlar.
Eskiden, Demirel amma da föter salladı ha derlerdi. Koskoca mitingden fötr şapka kalırdı akıllarda.
Hemen itiraz gelir; sen ikili arasında ne konuşuldu, ona bak diyecekler. Küp dışına, içindekini sızdırır demişler.
Gücünüz ve tesiriniz ancak bu kadar sa, millete ümit pompalamak, hamasi sözler söylemek yanlıştır.
Millet gerçekleri duysun, öğrensin.
Biz müslümanlar, inandığımızı söylediğimiz dini inançlarımızdan fersah fersah uzağız.
Dünya sevgisi, dünyaya aşırı bağlılık, ölümün soğuk yüzü, tabiki şehadet ruhundan uzaklaşma; beraberinde korku ve nemelazımcılık getiriyor.
Oysa her türlü maddi imkana ve şatafata sahip olan İsrail, tüm bunları bırakıp savaşı ve ölümü göze alıyor.
Ne kadar teknolojik üstünlük olsa da ölüyorlar, yaralanıyorlar, tehlikeye atılıyorlar.
Bu durum bize inancın gücünü gösteriyor.
Yahudiler müslümanlardan daha güçlü ve kararlı inanca sahiptirler.
Korkaklık da bizde, inanç zayıflığı da bizde.













