ACABA CHP BÖYLE DAHA MI İYİ?
Yaklaşık bir senedir CHP kendi içişleri ile uğraşıyor.
Genel başkan değişikliği, kongreler, ihraçlar, mahkemeler, yolsuzluklar, kayyum ya da çağrı heyeti derken; muhalefet olduklarını unuttular bile.
Hem CHP gibi sert, keskin bir muhalif; hırslı, acımasız bir parti, hem de yerel seçimlerde birinci parti olacak; ama kuzu gibi bir muhalefet olacak! İnanılır gibi değil!
Gök kubbeyi yıkarlar, sokakları kırıp dökerler; adeta hayatı, ülke gündemini durdururlardı.
Fırsat bulamıyorlar; içten didişmeden, doyumsuz ve paylaşılamıyan paradan, maldan, mülkten, makamdan dolayı.
Yolsuzluklar gerçek mi? Elhak gerçek. Şikayet edenler, îtiraf edenler, ispat edenler bizzat kendileridir.
CHP'nin bu durumu hükümetin işine yarıyor; hükümet, tabiki başta sayın Erdoğan ve Bahçeli olmak üzere durumdan hayli memnunlar.
Her ne kadar ülkenin ekonomisini etkileyerek, emniyeti, yargıyı, bürokrasiyi meşgul ediyorlar sa da, normal zamanlarda verecekleri zararlardan ve engellemelerden daha azdır.
CHP'yi hallaç pamuğu gibi darmadağın etmeye, sadece CHP'lilerin gücü yetmez!
Her kim ya da kimler çomak soktuy sa sarsıntısı şiddetli oluyor.
CHP'nin en büyük destekçisi olan Dem Parti'nin de hükümetle iyi ilişkiler, görüşmeler, anlaşmalar içerisinde olması da desteğinin zayıflamasına neden oldu.
İç ve dışta bu kadar yoğun sıkıntılar varken, ana muhalefetin pasifize olması ya da pasifize edilmiş olması anlaşılır gibi değil.
Trollerin karartma, iftira atma, hakaret etme gayretlerine rağmen ; en etkili muhalefeti yeniden Refah Partisi yapıyor, boşluk bırakmıyor.
Fatih Erbakan'a ekranlardan konuşma engeli olsa da bulduğu her fırsatta görüşlerini açıklama imkanı buluyor.
Özellikle Ak Parti'nin üst kademelerinde sayın Erbakan için; yokmuş gibi davransalar da, gerçekte dikkatle takip ediliyor, zaman zaman endişeleniyorlar.













